Koşun koşun çok acayip bir şey öğrendim! Ne cuması ne salısı esas pazar Perşembe günüymüş. Köylülerin kendi tarlasından, bağından, bahçesinden getirdiği organik pazar. Cuma pazarı ile aynı yerde kuruluyor. Otogarın üst tarafında. Cumaya göre çok daha az tezgah var. Ürünler daha az fakat kendini belli ediyor zaten. Pazarda hikaye bol. Teyzem ile az sohbet ediyoruz oğlu Caner yanında tabi ona destek. Seni seviyorum diye uğurluyor bizi tezgahından. Caner bize Kadıköy’ ü anlatıyor. Moda’ yı çok seviyorum diyor. Çok mekan gezmiş. Başlıyor İstanbul sohbetleri. Hop diğer teyzenin tezgahında buluyorum kendimi. Sen iste diyor, haftaya söyle bana getiririm. Kızım yanımda bu arada birlikte kocaman Pazar çantamızı dolduruyoruz. Kızım bana eğilip bamya istiyorum diyor. Arkadan bir ses geliyor “Nenen sana kurban, gelivergari bakem koruknan, bamya veriverem sana. Anan pişiriversin” . Hop nene tezgahına geçiveriyoruz. “Bunu domat ile yapıvecen bak sakın salça koyuverem deme gülahları değişiveris.” . Tamam teyzem sen ne dersen o deyip bamyalarımızı da alıp artık taşıyamaz haldeyken bir tezgaha kilitleniyorum. Bir amca sepet yapıyor. Hiç bozmak istemiyorum keyfini. Aslında çok düşünceli ama yaptığı ona o kadar iyi geliyor ki. Sadece izleyebiliyorum. Sanki seslensem tüm büyü bozulacak gibi… Sepetler kaça diyen başka birisi sesleniyor o anda. Kafayı kaldırıyor bizimkisi göz göze geliyoruz. Elin acımıyor mu diyorum onu yaparken. Artık acımıyor diyor. O da hikayesini merak ettiğimi anlamış olacak ki başlıyor anlatmaya.
Sepetçi Raşit amca, 5 yaşından beri sepet yapıyor. Ormana gider malzeme toplar. Eve gelir onları temizler ve başlarmış örmeye. Çok dikkat ettim ama olmadı kimsede olmayan %1 kanser bende oldu. Tedavi görüyorum, sepetlerim olmasa iyileşemem diye ekliyor. Sıkılıp daraldığında soluğu ormanda alırmış. Şimdi yenilik istiyor herkes diye ekliyor. Boncuklu yapıyor o yüzden. Çok güzel mavi boncuklar eklemiş sepetlere. Raşit amca kendini geliştiriyor. Haftaya gideceğim yanına ona yeni boncuklar götüreceğim eğer beğenirse. Yeni boncuklarla yeni sepetler örecek. Kim bilir belki bana da öğretir.